Çok Yaşa Corendon!
2019'un Aralık ayının ilk haftasında Ashoka ChangemakerXChange Avrupa Zirvesi'ne katılmak amacıyla Berlin'de bulundum. Yine aynı yılın Haziran ayında Barselona buluşmalarında büyük mutlulukla dahil olduğum bu inanılmaz komunite sadece girişimciliğe veya sosyal girişimciliğe dair dersler vermekle kalmadı henüz genç yaşımda bana değerli deneyimler kattı.
Zirve çağrısını kısa süre önce almış ve yurt dışına gitme planlarını yapmak için hızlı hareket etmesi gereken bir üniversite öğrencisinin başına gelebilecek en güzel şey nedir? Şu aralar bu soruya cevabım kesinlikle Corendon Airlines ve ucuzaucak.net ucuzgezi.info bu üç sayfayı arada bir kontrol etmekten keyif alacağınızı düşünüyorum.
Fark edeceğiniz üzere internette envai çeşit günübirlik Berlin makalelerinin tavsiye ettiği, hatta o ikonik aynı zamanda klişe hop-on-off otobüslerinin takip ettikleri rotayı takip ediyorum. Meydanda daireler çizerek yolda çeşitli ve genellikle halka açık binaları ziyaret ederek bu yolu tamamlayacağım. Elbette tek bir farkla! Yürüyerek gitmeye kadar verdim. Halka açık binaların yanına hızlıca DDR Museum turu da sıkıştırdım.
Dediğim gibi Almanya hakkında herhangi bir ön hazırlık yapmaya zamanım olmadı ve Berlin şehir merkezinde gerçekten az zaman geçirdim. Ülkede bulunduğum zamanı çoğunda aynı eyalete bağlı bir banliyö olan Bad Belzig'deydim.
Akışa geri dönecek olursak, Antalya'dan kalkan Corendon Airlines uçağı dünyanın herhangi bir yerinde bütçe odaklı havayollarından (budget-airline) beklenebileceği üzere Tegel Havalimanına çıkış ve girişlere en uzak terminal C'den giriş yapıyor. Havaalanından ayrılmak için toplu taşıma tercih ediyorsanız B terminaline asansörler ve koridorlar vasıtası ile ulaşmanız gerekiyor aksi durumda taksi kullanabilirsiniz.
Tegel (IATA:TXL) şu ana kadar gördüğüm en ilginç havalimanları arasında gerçekten Katmandu'yu geride bırakarak ilk sıraya oturuyor. Bir havalimanından çok olabildiğince yer kazanmak için optimize edilmiş bir fuar alanını anımsatıyor. Havalimanı dendiğinde aklımıza gelen modellere tamamen ters dar ve inişli çıkışlı koridorlar, mağazalar ve bilet bankoları. İçerisi savaş zamanlarında kompozit malzemelerden yapılmış depoyu andırırken dışarısı brutalist mimarisi ile kendini açıklığa kavuşturmakta.
Almanya bulunduğum diğer Avrupa ülkeleri gibi kağıt toplu taşıma bileti sistemlerini halen şaşırtıcı derecede yaygın ve farklı kullanan ülkelerden bir tanesi. Otobüslere ve U ve S bahn adındaki trenlere binmek için geçerli biletiniz olması gerekmiyor. Turnikeler ve formal kontroller yok. Aynı zamanda bilet ücretleri sistemleri ne kadar uzağa gittiğinize ve bilet statünüze göre sürekli değişiyor. Bunları takip edip biletinizi toplu taşıma duraklarında damgalamak tamamen sizin sorumluluğunuzda.
Eğer TXL'de inip şehir merkezine en yakın yolu arıyorsanız yine aynı isimde bir otobüs hattı B terminalinin önünden 7-8 dakikada bir kalkıyor.
Günübirlik plan yapanlara uyarı! Eğer buraya kadar elinizde bagajınız ile geldiyseniz merkez tren istasyonunda kilitli dolaplar mevcut. Benzer şekilde ben de izlediğim rota nedeniyle merkez tren istasyonunda iniyorum.
İstasyonun hemen ilerisinde ilk yer işaretime yaklaşıyorum…
Reichstag.
Yanı başında Brandenburg Tor
Ve The Holocaust Memorial
Memorial'e girdiğiniz caddeyi takip ettiğinizde ise Postdamer Platz. Çoğunlukla bir iş ve alışveriş alanından fazlası değil.
DDR Museum
DDR Museum Doğu Almanya tarihi ve kültürü hakkında interaktif bir deneyim yaşamak isteyen herkesin ziyaret etmeyi düşünmesi gereken bir yer. Klasik müze deneyimini Doğu Almanya'da yaşamak nasıl bir histi? Sorusu ile gerçekten iyi birleştirebilmiş bu müzenin işletmesinde Türkler de görev alıyorlar.
East Side Gallery
Ve Son olarak Ashoka Zirvesinden bir kaç fotoğraf
Görüşmek Üzere!